19 Temmuz 2008

diyaloglar - PSİKOLOG ile SORU İŞARETLİ PEJMÜRDE


Bu sefer karşısında kafasının karışıklığı saçlarına yansımış, düşünürken kafasını ovuşturmaktan saçları da darmadağın olmuş, yüzünde kocaman bir soru işareti ile oturan, kaybettiği birşeyi bulmak ister gibi sürekli sağa sola bakınan bir genç vardı. Ruhuyla beraber herşeyi de dağılmış bu pejmürdeyi toparlayıp görüşmeye başlamak adına, psikolog hafifçe boğazını temizler gibi yapar yapmaz genç nefes bile almadan konuşmaya başladı:

- Şu yaşıma geldim hala bulamadım ne aradığımı. Hatta daha sorumu bile soramadım. Sadece kafamda kocaman bir soru işareti, ait olduğu soruyu arıyorum. Üstelik bu arayışımla ilgili dermansızlığımın da köpek gibi farkındayım.
Ama işte umut fakirin ekmeği, ya olur da bulursam diye büyük küçük demeden her insanı kaldırıp bakıyorum altına..
Bazı insanlar da kendi arayışlarının cevabı olarak beni görüyorlar ya ona hepten şaşırıyor sonra da haylice kızıyorum. Onlara ben hala bu kadar cevapsızken beni kendi sorularını cevaplamaya mecbur kıldıkları, kendime de kendi sorularıma cevap aramayı bırakıp onların cevaplarına baktığım için...
Ama işte çok fena biliyorum bir yandan da. Bu benim için sanki benden iki-üç alt sınıfta okuyanların sınav sorularını cevaplamak gibi. Yaşının benden büyük olması, kadın ya da erkek olması da sorularının zorluk derecesinde fark yaratmıyor. Kendim dışında diğerlerinin soruları bir kalem oynatmalık benim için. Baktığım gibi görüyorum. Akıllı olanı da benim baktım mı gördüğümü görüyor. E bundan gayrı ne ister ki insan. Kendisi arayıp bulmak yerine biri ona ayna olmuş göremediği ona yansıtıyor.
Bakıp bakıp cevapları ayıklıyorlar benden. Bakıp bakıp cevaplıyorlar. Bakıp bakıp alıyorlar. İşin hamalı ben. Yorulan eden ben.
Bir de fenası bunu aşk zanneden kendi ışığından kör olanlar var. Onlar en narsistleri. Kendi yansımalarına aşık oluyorlar aslında. Aynayım ben onlar için fazlası değil. Cevap bulmaktan sıkıldım. Dayanamayıp cevabı söylemekten de.
Cevap olmaktan hele hepten sıkıldım. Bitmiyor da. Daha da sancılı, cevapsız bir hayat var önümde tükenesice.

O bunları anlatırken psikolog da her hareketini izliyordu. Genç transa geçmiş bir şekilde ileri geri gittikçe artan bir ivmeyle sallanarak anlatırken psikolog usulca yeni hastasının dosyasına başlığını attı: SORU İŞARETLİ PEJMÜRDE

Hiç yorum yok: