28 Haziran 2006

çaresizlik

Metrodan çıkıp biraz yürüdükten sonra gördüm onu. Üzerinde bana benzer kıyafetlerle çömelmiş, dizlerini karnına çekmiş, nereye koyacağını bilemez şekilde ve yaptığının utancıyla ellerini sürekli sıkı sıkı ovuştururken.

"Çok zor durumdayım" yazmıştı sadece önündeki para kutusunun kapağına, "çok zor durumdayım", kırmızı büyük harflerle, zor yazan bir kalemle. Başka ne bir söz, ne bir hareket. Kafası öyle öne eğik, yok olmak ister gibi. Hiç konuşmasına gerek yoktu. Kutuya cüzdanımdaki bozuklukları bırakırken rüyadan uyanır gibi ani bir hareketle kafasını kaldırıp bana baktığında o gök mavisi gözleriyle kala kaldım. Çakmak çakmak gözleri ve birçok güzeli kıskandıracak kadar duru güzelliğiyle. Boğazımda bir düğüm, aman Tanrım! dedim, nasıl olur bu nasıl? Nasıl böyle bir güzellik, zariflik buraya ait olmadığı bağır çağır belli olan bu kadın..buralarda, hayata karşı diz çökmüş "Çok zor durumdayım" der? Kimdir bunun sorumlusu?

Çaresizlikten alev alev yanan gözlerle bana teşekkür ettiğini okudum dudaklarından sadece, sesi kulaklarıma erişemedi. Baktım, gözlerine....taa içine baktım.. her şeyi anlattı bana. Başka söze gerek kalmadı.

16 Haziran 2006

Sevdiklerim: Gustav Klimt/ THE KISS


Çok severim.

İlk gördüğümde, derste desen kullanımının güzelliği anlatılırken ben, erkeğin kadını kavrayışına hayran olup kala kaldığımı,

Sonra bir keresinde çok yaralıyken bu resme bakıp, "beni böyle sevecek birini istiyorum, böyle kavrayacak, beni hayatımla beraber sarıp sarmalayacak birini" diye düşünüp saatlerce ağladığımı,

Yine saatlerle beraber, resmin her santimetrekaresini incelediğimi ama yine dönüp dolaşıp erkeğin, kadını incitmekten korkarak ama bir o kadar da sımsıkı sahiplenerek öpüşüne takıldığımı bilirim.



Aşk, Klimt'in "The Kiss" 'idir benim için
ve
herşeyi anlatır.

15 Haziran 2006

ruh halleri 1

Mide bulantısı çekiyor ruhum.
Hafif uyuşmuş, safrası yemek borusuna kaçmış,
Yediklerini hazmedemeyip her an geri gönderiverecek bir mide ve bulantısı gibi.

Tahammülsüzlüğüm ondandır.

(ilk yazılış tarihi: 02.06)

dize:AYNI ŞEHRİ SOLUMAYALIM


İlk defa gitmek istedim bu şehirden.
İlk defa dar geldi sokaklar caddeler.

Tüm hayatımı unutup, gördüğüm kötü bir rüya gibi,
Silip her şeyi,
Yeni baştan başlamak istedim.

Geçmişimin olmadığı bir yer bulup,
Adımı bile değiştirmek istedim.

Öyle iğrendim ki senden,
Sorduklarında,
Hiçbir cevabım seninle aynı olmasın istedim.

Aynı şehri, solumayalım!

(ilk yazılış tarihi : 12.04.06/11.22)