07 Nisan 2006

parça 11 : İLK DERS

- Mesleklerden en çok zekâ ve bunu kullanma kapasitesi olan aklı gerektireni oyunculuktur çocuklar. Diğer mesleklerde de insan tanımayı gerektiren durumlar oluyor ama hiç birinde kendinden vazgeçmek zorunda kalmıyorsun. Bu sadece yetenekle olamaz. Nasıl bir yetidir ki bu kendini tamamıyla unutup başka bir aksanda, hiç olmadığın bir karakterde, kendini tamamıyla yadsıyarak ve hiçe sayarak yüzünün tüm çizgilerine kadar o rolü ve hisleri yansıtabilmek. Kendini yok varsaymanın en uç halidir oyunculuk. Bu nedenle yeteneğin yanında diğerlerinden sıyrılabilmek ya da hadi bunu hırs ve yarış haline getirmeden söyleyelim, mesleğini en iyi şekilde yapabilmek için aklı da beraberinde gerektirir. Dikkat edin, usta olmuş ve her rolü hakkıyla oynayabilen oyuncular asla sıradan bir zekâya sahip değillerdir. Hatta gazeteciler röportaj yaparken en çok bu tiplerden korkarlar çünkü baş edilmesi en zor olanlar bunlardır. Bir tehdit gördü mü ondan sıyrılması onun için çocuk oyuncağıdır. Akıllı derken iyi insanlardır demiyorum yalnız buna çok dikkat edin. Çünkü bunların kötü niyetli olanlarının hangi role bürünüp seni ne hale düşüreceğini bilemezsin. Neyse, konumuza geri dönersek, size bu mesleğe adım atarken derslerimde yeteneğinizi bir kenara bırakıp, insan tahlili yetinizi ve zekânızı kullanma kapasitenizi geliştirici egzersizleri, bol bol yapacağımızı belirtmek isterim. Hatta ilk ödeviniz en zor olanı. Bunu, sene sonunda bir kere daha yapacaksınız ve aradaki farkı sizinle dönem sonunda büyük bir keyifle tartışacağız. Evet, ilk ödevinizi veriyorum; akıl hastanesine gidip kendinize, zararsız olanlarından yalnız, bu çok önemli, bir hasta belirliyorsunuz ve onu gözlemleyip geliyorsunuz. Size içeri girmenin ve hastane yönetimini buna ikna etmenin yöntemini falan da vermeyeceğim. Her şey sizin kabiliyetinize kalmış. İyi şanslar!

Ders bu konuşmayla başlamış ve bitmiş, Naime de tıpkı diğerleri gibi bu sıra dışı hocadan çok etkilenmişti. Kapıdan çıkarken iki kızın kendi aralarında konuşurlarken "Duydun mu kötü niyetli olanlarından bahsetti. Demek ki başına bir şey gelmiş ki böyle konuşuyor." dediğini duydu. Kız şimdiden karakter tahliline başlamış, hocanın ders anlatırken kurduğu cümleden yaşadığı deneyimi hissetmişti. Umutsuzluğa kapılarak, "Ben sanırım en sonuncu olacağım bu derste." diye iç geçirdi.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

korkuyordum,
bir vakitte kendi kendimle konuştum
karşıma alıp bu beni?
ödevimdi korkmamak yüksek sesle
korkma dedim artık,
korktukça korkulacak bir insan olursun yoksa hayatta?
demesine dedim de
söyledim de ona
ben korkmasam da artık kendimden,
korkutuyor varlığıyla?